TTK’nun 776/1-e maddesi gereğince bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur. Lehtar, gerçek veya tüzel kişi olarak bonoda gösterilmez ise dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK’nun 776/1-e maddesinde öngörülen koşulları taşımayan bu belge nedeniyle borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılması mümkün değildir.
İş ortaklığın tüzel kişiliği olmaması sebebiyle icra takiplerinde taraf ehliyeti yoktur. Bu sebeple adi ortaklıkla ilgili takiplerde ortaklık taraf olamaz. Ayrıca takiple ilgili diğer yargılamalarda da iş ortaklığın taraf olması mümkün değildir. İş ortaklığın taraf gösterildiği bir takibe ilişkin şikâyet başvurusunu ortakların yapması gerekir. Bu yöndeki şikâyet başvurusunun iş ortaklık adına yapılması durumunda başvuru reddedilmektedir. Bunun gibi adi ortaklığın taraf gösterildiği itirazın iptali davası ve itirazın kaldırılması davasında usulden ret kararı verilmektedir. Ciro silsilesinin kopmaması için iş ortaklığının ayrı ayrı imza atması gerekmektedir.
İş ortaklığının keşideci olduğu durumda, iş ortaklarının çeke veya bonoya ayrı ayrı imza atması gerekmektedir. Bu kurala uyulmadan; iş ortaklığı bünyesindeki şirketlerden sadece birinin imza atarak çeki ciro etmesi durumunda ciro silsilesinde kopukluk meydana gelir ve bu hâliyle çek kambiyo senedi vasfını kaybeder.
Senedin ciro silsilesinde kopukluk olduğu için, kopukluğu başlatan ciro ve sonrasındaki cirolar geçersiz olacaktır. Bu nedenle ciro silsilesinde kopukluk bulunan bir senedi iktisap eden kişi, senedin yetkili hamili olamayacak ve senet bağlamında hak talep edemeyecektir.
Konuya ilişkin olarak;
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/xx E. , 2018/xx K. sayılı kararı; “Şikâyetçi-borçlu vekili şikâyet olunan alacaklı tarafından müvekkili aleyhine girişilen takibe dayanak kılınan çekin …-Tik İnş. Ltd. Şti ve … İnş. Ltd. Şti. ortaklığı lehine düzenlendiğini, çekte lehdar olarak görülen iş ortaklığın ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığı için iş ortaklığı oluşturan iki şirketin ayrı ayrı kaşesinin ve yetkili temsilcilerinin imzalarının bulunması gerektiğini, oysa çekin arka yüzünde ciro imzalarının ve şirket kaşelerinin bulunmadığını ve bu hâliyle çekin kambiyo senedi vasfını kaybettiğini; …. Şikâyetçi-borçlu vekilinin temyiz itirazı üzerine karar, Özel Dairece yukarıdaki gerekçe ile bozulmuştur. Yerel mahkemece bu kez ilk karardaki gerekçeler açıklanmış ve ciro silsilesinin kopuk olmadığı vurgulanması suretiyle önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararını şikâyetçi-borçlu vekili açık bozma kararına uyulmadığı ve hatalı kararda direnildiği, icra mahkemesinin dar bir inceleme yetkisine sahip olduğu; gerekçe olar… ihtimallerden, varsayımlardan, banka memurunun hatalı işlem yapmış olabileceği gibi kabul edilebilir olmayan, yasaya aykırı olasılıkların yazıldığı, Yargıtay’ın bozması karşısında yerel mahkemenin faraziyeler çerçevesinde yorum yapma yetkisinin bulunmadığı; t…ip konusu çek olduğundan Türk Ticaret Kanunu ile İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre karar verilmesi gerektiği; iş ortaklığında, ortakların birlikte imza etmesine yönelik iddialarının incelenmediği, şikâyet olunan – alacaklının farklı iddiaları var ise bunları ancak genel mahkemelerde alacak davası açar… kullanabileceği gerekçeleri ile temyiz etmektedir. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık: Somut olay bakımından çek arkasındaki ilk cironun lehdara ait olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre şikâyet olunan alacaklının çekin meşru hamili sıfatıyla takip yetkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için çeklerde ciro silsilesi ve yetkili hamil konusunun açıklanmasında yarar bulunmaktadır. Çek banka üzerine çekilen, sıkı şekil şartlarına tâbi, çifte yetkilendirme ve havale yolu ile ödeme amacı güden ve soyut ödeme vaadini içeren bir kambiyo senedi ve kıymetli evraktır. Bütün kambiyo senetlerinde olduğu gibi çekte de belirlilik (muayyenlik) esası geçerlidir. Çekin belirliliğini etkileyen ya da bozan hususların varlığı, belgeyi çek olmaktan çıkartır. Düzgün bir ciro silsilesi ile hamil görünen kimseye meşru hamil denir ve bu kişi çekten doğan hakları kullanabilir. Bu bilgi ve açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, t…ip konusu çek keşideci tarafından …-Tik İnş. Ltd. Şti.-… İnş. Ltd. Şti. İş Ortaklığı lehdar gösterilerek düzenlenmiştir. Usulüne uygun bir ciro zincirinin bulunduğundan söz edilebilmesi için çek arkasındaki ilk cironun bu iş ortaklığının ayrı ayrı kaşe ve imzaları bulunması gerekir. Her ne kadar direnme kararında bu duruma ilişkin çeşitli ihtimaller değerlendirilmiş ise de, kambiyo senetleri hukukundaki temel ilke gereği belirliliği şüpheye düşüren bu tip ihtimallerin subjektif yorumlarla değerlendirilmesi mümkün değildir. O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.” şeklindedir. Hukuk Genel Kurulu kararına bakıldığında da ciro zincirinin bulunabilmesi için , çek arkasındaki ilk cironun bu iş ortaklığının ayrı ayrı kaşe ve imzaları bulunması gerekir. Ciro silsilesinin kopmuş olup takibin iptali gerekmektedir.” |
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 2018/xx E. , 2019/xx K. sayılı kararı; “İİK’nin 89. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesinin muhatabı olan adi ortaklığın ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından, adı geçenin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Ehliyetsizliğe ilişkin bu durum kamu düzeni ile ilgili olup re’sen dikkate alınmalıdır. Ayrıca bu hususu adi ortaklığı oluşturan ortaklardan herbiri şikayet konusu yapabilir. Bu nedenlerle İİK’nin 89. maddesine göre çıkartılan haciz ihbarnamesi yok hükmündedir.” |